Şayet çocuk, sizin öğrettiğiniz yöntem ile öğrenmiyorsa, o zaman öğrendiği yöntemle ona öğretmelisiniz.
Harry Chasty
Matematik öğrenme güçlüğü, diğer adıyla diskalkuli kötü sayma – kötü hesaplama becerisi olarak tanımlanabilir.
Çocuğun normal veya yüksek zeka seviyesine sahip olmasına rağmen matematik dersini öğrenememesidir. Çocuk, basit matematiksel becerileri edinmek ve kullanmak konusunda zorlanabilir.
Matematik öğrenme güçlüğü, sayma becerilerindeki kusurlu davranışlardır. Bu durum hesaplama -aritmetik- becerilerini olumsuz etkiler.
En genel şekliyle matematik öğrenme güçlüğünü tanımlayacak olursak; matematiksel düşünme becerileri içeren ilişkileri kavrama, sayı sembollerini tanıma ve kullanma, doğru şekilde yazma ve hesaplama yapmada açığa çıkan yetersizliktir.
Matematik öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların belirtileri aşağıdaki gibidir:
- Hatalı hesaplamalar yaparlar, hafızaları çok zayıftır.
- Temel matematik becerileri gerektiren işlemleri yapamazlar ya da çok yavaş yaparlar.
- Çarpım tablosunu ezberleyemez, toplama ve çıkarma işlemlerindeki değişme özelliğini algılayamazlar.
- Matematik problemlerine odaklanma, sıralı şekilde görevleri algılama ve işlemleri yapmakta zorlanırlar.
- Genellikle odaklanamaz ve basit dikkat hataları yaparlar.
- Görsel ve mekansal işleyiş konusundaki problemleri algılamakta, anlamlandırmakta ve çözmekte zorlanırlar.
- Zaman kavramlarını algılamakta zorlanırlar: gün, hafta, ay, yıl vs.
- Matematiksel kavramların anlamlarını kolaylıkla kavrayamaz, anlamlandıramazlar.
- Kesirler konusu genelde onlar için zordur.
- Matematiksel sembollerin anlamlarını karıştırabilirler.
- Karmaşık olayları algılayamaz, sıralayamaz, yönetemezler.
- 3 >5 ifadesi onlar için genelde doğrudur. Dikkatleri çabuk dağıldığı için punto büyüklüğünü ifade büyüklüğü ile karıştırabilirler.
- Para, zaman, yön gibi nicelikleri kullanmakta zorlanırlar.
Matematik öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar, okulda veya günlük hayatta basit işleri beceremedikleri için zorbalığa maruz kalırlar. Markette alışveriş yaparken, hesaplama yapmakta zorlandıkları için arkadaşları tarafından alay konusu olurlar. Zaman yönetimi konusunda zorlandıkları için öğretmenleri tarafından cezalandırılırlar.
Tüm bu olumsuz tutum ve yaklaşımlar sonucunda bu çocuklar hem matematik dersinden hem de kendilerinden olan olumlu beklentilerini kaybederler.
Matematik dersi bu çocuklar için canavara dönüşür. Matematik dersinden korkmaya ve kaçınmaya başlarlar. Kendilerinden utanır ve beceriksiz olduklarını düşünürler. Tüm bunlara öğrenilmiş çaresizlikler eşlik etmeye başlar ve zamanla asla başarılı olamayacaklarına dair köklü bir inanç geliştirirler.
Bireysel danışmanlık veya özel öğretim yöntemleri ile çözülebilecek bu problem, öğretmenler ve ebeveynler tarafından fark edilmez ve ‘tembellik’, ‘umursamazlık’ olarak isimlendirilirse problem çözülmez, kalıcı hale gelir.
Matematik öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların ebeveyn ve öğretmenleri ilgili uzman görüşüne başvurmalı ve bir yol haritası çizmek adına destek almalıdırlar.
Eğer matematik öğrenme güçlüğü yaşayan bir çocuğunuz varsa öncelikle sabırlı ve anlayışlı olmalısınız. Çocuğunuz zekası ile ilgili bir problem yaşamıyor. Yaşıtlarından daha farklı veya yavaş öğreniyor. Bunu sürekli hatırlamakta fayda var..
Katkı sunmasını dilerim
Sevgiler,
Nur